Anasayfa / ‘SÜNTER’ ATA TOHUMU ÇOĞALTILIP ÇİFTÇİYE DAĞITILDI
Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsünün projesi
kapsamında Seyitgazi ilçesinden alınan, az yağışla kısa sürede verim elde
edilen "Sünter" çeşidi buğday tohumu çoğaltıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Bursa Eskişehir Bilecik
Kalkınma Ajansının (BEBKA) desteklediği Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma
Enstitüsünün "Yerel Çeşitlerinin Toplanması, Karakterizasyonu, Yerinde
Korunması ve Katma Değerinin Arttırılması" başlıklı proje 2 yıl önce
hayata geçirildi.
Kaybolmaya yüz tutmuş yerel buğday, baklagil ve sebze
tohumlarının toplanıp enstitüde çoğaltılarak üretiminin yaygınlaştırılmasının
hedeflendiği çalışma için 15 kişilik ekip oluşturuldu. Ekip, ata tohumlarının
morfolojik ve teknolojik yapı özelliklerinin tespitinin yapılması, bunların
kayıt altına alınması, yerel materyallerin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve
yağışların azalması sonucu yaşanabilecek verim kayıplarının önlenmesi için
araştırmalar yürütüyor.
Çalışmalar kapsamında Eskişehir'in Seyitgazi ilçesine bağlı
kırsal Sandıközü Mahallesi'nde yetişen, yerel ekmeklik buğday çeşidi
"Sünter" için 2 yıllık çalışma yapıldı. Az yağışla kısa sürede iyi
verim özelliğine sahip "Sünter" buğdayının mekanik ve genetik karışıklığı
giderilerek çoğaltıldı, üretim için tekrar bölge çiftçisine dağıtıldı.
KAYBOLMAYA YÜZ TUTMUŞ
ATA TOHUMUMUZU ARİ ŞEKİLDE YENİDEN ÇİFTÇİLERİMİZE SUNDUK
Projenin yürütücüsü ve enstitünün Serin İklim Tahılları
Birim Başkanı Dr. Savaş Belen, yerel tohumların toplanması, karakterizasyonunun
yapılması, çoğaltılıp çiftçiye dağıtılması amacıyla 2021'de BEBKA destekli
projeye başladıklarını söyledi.
Seyitgazi'nin Sandıközü Mahallesi'nden aldıkları tohumları
çoğalttıklarını anlatan Belen, şöyle konuştu:
"Sandıközü Mahallesi'nden aldığımız 'Sünter' çeşidi
buğday tohumunu 400 kilograma ulaştırdık. Biçerdöverle yapılan hasat sırasında
ata tohumları diğer ticari çeşitlerle karışıyor. Geçit Kuşağı Tarımsal
Araştırma Enstitüsü olarak ata tohumlarının mekanik ve genetik karışıklığını
giderip, kendi yöntemlerimizle çoğalttık. Popülasyonun özelliğini bozmadan
içindeki diğer yabancı çeşitleri temizledik. Ari bir ata tohumunu yeniden
çiftçilerimize sunduk. Gen kaynaklarımızın özellikle yerinde muhafaza
edilmesini amaçlıyoruz. Çoğalttığımız tohumları her bir çiftçimize ellişer
kilogram veriyoruz. Onlar da üçer dekarda ekerek bu tohumları çoğaltacak."
Belen, Sandıközü Mahallesi'nde başladıkları tohum toplama
maceralarının Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün desteğiyle 6 mahalleye
yayıldığını aktardı.
Ata tohumlarını topladıkları topraklara yeniden döndürdüklerini anlatan Belen, "İklim değişikliği ve yağışların yaz aylarına kaymasından dolayı 'Sünter' buğdayı gibi ata tohumlarının önemi gittikçe artıyor. 'Sünter' çeşidi buğday mart ayında ekilip, çok az yağışla kabul edilebilir verim sağlıyor. Kuraklığa dayanıklı, kardeşlenmesi iyi olan bir buğday çeşidi. Çokaz yağışla beklediğimiz verimi veriyor. Çalışma kapsamında çoğaltmayı planladığımız tohumları bölgemizde yaymayı düşünüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
BESİN DEĞERİ YÜKSEK
İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş de küresel
iklim değişikliğinin dünyanın tamamını etkilediğini, özellikle kuraklığın
etkisinden daha az etkilenmek için üretim planlaması ve tohum çeşidi seçimi
yapılması gerektiğini vurguladı.
Yazlık buğday çeşitlerinin üzerinde durduklarını anlatan
Gümüş, şöyle devam etti: "Neredeyse 'kış' diye bir şey kalmadı. 'Sünter'
çeşidi buğdayın gen merkezi Sandıközü Mahallesi. Buradan toplanan buğday
tohumları daha yüksek verim verebilecek şekilde yeniden ata yurduna getirildi.
Buradan elde edilen saf ata tohumlarını çoğaltıp çevre mahallelere yayılımını
gerçekleştireceğiz. Bu çeşidin ekmeğe verdiği lezzet ile besin değeri çok
yüksek. Aynı zamanda 140 gün gibi kısa bir sürede mahsul verebiliyor."